1.Dönem Tanzimat Edebiyatı ve Sanatçıları:
Tanzimat edebiyatında 1. Dönem, 1860-1876 arası sürmüştür. Bu dönemin sanatçıları divan edebiyatının etkisinden kurtulamamışlardır. Batılı tarzda ilk eserler verilmeye başlanmış ve hak, adalet, özgürlük gibi kavramlar da yine bu dönemde ortaya çıkmıştır. Toplumun bilinçlenmesi için edebiyatı bir araç olarak görmüşler, dilin sadeleşmesi gerektiğini söylemişler ancak başarılı olamamışlardır. Aynı zamanda devlet adamı sıfatı da taşıyan bu dönemin sanatçıları, klasizm ve romantizmden etkilenmişlerdir.
Bu dönemin sanatçılarından Şinasi, edebiyata birçok yenilik getirmiş, tiyatro, şiir çevirisi, Batılı anlamda ilk fabl, özel gazete, makale ve noktalama işaretini kullanan ilk kişidir.
Namık Kemal, toplumcu sanat çizgisi çizerek vatan, millet ve özgürlük kelimelerini edebiyat alanında kullanan ilk kişidir ve tiyatroyu eğlence ve toplumu bilinçlendirme aracı olarak görmüştür. Eserlerini romantizm akımının etkisiyle yazmıştır. İlk tarihi romanımız olan “Cezmi” ve ilk edebi romanımız olan “İntibah” Namık Kemale ait eserlerdendir.
Ziya Paşa, ilk edebiyat tarihi taslağı sayılan “Harabat” adlı eseri yazmış ve eserlerindeki birçok dize halk tarafından atasözü gibi kullanılmıştır.
Ahmet Mithat Efendi, halk için roman geleneğini benimsemiş, romantizmin etkisiyle, ilk hikaye örneklerimizden sayılan “Letaif-i Rivayet” i yazmıştır.
Şemsettin Sami, devrin en büyük dil bilgini olarak görülmüş, ilk romanımız “Taaşşuk-u Talat ve Fitnat isimli eseri yazmıştır.
Ahmet Vefik Paşa, tiyatromuzun en önemli isimlerindendir.
2.Dönem Tanzimat Edebiyatı ve Sanatçıları:
Tanzimat edebiyatında 2. Dönem, 1876-1895 arası sürmüştür. Bu dönemin sanatçıları biraysel konulara dönerek, sanat, sanat içindir görüşünü benimsemişler ve bu anlamda tiyatro eserlerini oynanması için değil okunması için yazmışlar, dili halk dilinden uzaklaştırarak ağır bir dil kullanmışlardır. Bu dönemde, realizm ve natüralizm baskın olan akımlardır. Yine bu dönemde, divan edebiyatı nazım biçimleri bırakılmış, şiirin konusu genişletilmiş ve güzel olan herşey şiirin konusudur anlayışı benimsenmiştir.
Recaizade Mahmut Ekrem, ilk realist romanımız olan “Araba sevdası” nın yazarıdır. Sanat sanat içindir, kafiye kulak içindir görüşünü benimsemiş ve her güzel şey şiirin konusudur anlayışıyla şiirlerini yazmıştır. Muallim Naci'nin “Demdeme” adlı eserine karşılık olarak “Zemzeme” adlı kitabı yazmıştır.
Abdülhak Hamit Tarhan, edebiyatımızın en bireysel olan şairidir ve batılılaşma hareketinin öncüsüdür. Bu sebeple de kendisine şairi azam “büyük şair” ünvanı verilmiştir. Şiirlerini gözleme dayalı olarak yazmış ve romantizm etkisiyle, metafizik konuları ile ölüm aşk gibi temalar içeren eserler yazmıştır.
Muallim Naci, eserlerinde ağır bir dil kullanmış ve eskiyi savunmasının yanında batılı tarzda şiirler de yazmıştır.
Nabizade Nazım, “karabibik” isimli, ilk köy romanını yazmıştır. Realizm ve natüralizm’in öncülerinden sayılan Nabizade Nazım, bunun yanı sıra, ilk psikolojik roman denemesi olan “Zehra” adlı eseri yazmıştır.
Tanzimat edebiyatındaki roman ve hikayelere baktığımız zaman, eserlerin teknik açıdan zayıf olduğunu, genel olarak duygusal ve acıklı konuların işlendiğini, yazarların olaylara müdahale ettiklerini ve eserlerde karakter oluşturulamadığını görmekteyiz.
Tanzimat edebiyatında eleştriler, genellikle eski- yeni kavgasına dayanmaktadır. Örnek olarak, Namık Kemal “Renan Müdafaaname” isimli eserinde Ernest Renan'ı eleştirmiştir. Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem arasındaki Demdeme-Zemzeme tartışması da yine bu dönemin önemli örneklerindendir.
Tiyatro ise, ilk kez tanzimat edebiyatı döneminde görülmüştür. İlk dönemdeki sanatçılar, tiyatroyu eğitim aracı, ikinci dönem sanatçıları içinse, tiyatro bir eğlence aracı olarak görmişlerdir. Şinasi’in “şair evlenmesi” adlı eseri ilk tiyatro eseridir.